Rize 1 Şubesi

20. Millî Eğitim Şûrası’na önerilerimizle katkıda bulunduk

Millî eğitim sisteminin sorunlarına çözüm aranan yüksek katılımlı ve geniş kapsamlı platform olan, Eğitim-Bir-Sen’in de genel başkan yardımcıları tarafından temsil edildiği 20. Millî Eğitim Şûrası tamamlandı.

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer başkanlığında toplanan Şûra Genel Kurulu’nda, özel ihtisas komisyonlarında görüşülen 124 madde ile genel kurula sunulan dört yeni öneri oylandı. Söz konusu 128 madde tavsiye kararına dönüştü.

Şûrada “Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği”, “Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi” ve “Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi” ara başlıkları için özel ihtisas komisyonları oluşturuldu. Genel Sekter Latif Selvi “Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği” komisyonuna, Genel Başka Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla “Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi” komisyonuna, Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum ise “Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi” komisyonuna katılarak Eğitim-Bir-Sen’in görüş ve önerilerini komisyon ve genel kurul toplantılarında dile getirdiler.

Latif Selvi, sosyal devlet olmanın bir gereği olarak herkese nitelikli ve ücretsiz eğitim vermeyi şiar edinen bir yaklaşımın benimsenerek devlet okullarının cazibe merkezine dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayarak, tüm eğitim kademelerinde öğrenme ortamlarının niteliğine ilişkin olarak yaşanan sorunların çözülmesi için eğitim kurumlarına daha fazla inisiyatif tanınması, okul güvenliği ve temizliği başta olmak üzere okullara belirlenmiş nesnel kıstaslar doğrultusunda Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinden kaynak ayrılması talebini dile getirdi.

Komisyon görüşmelerinde, okul öncesi eğitime erişim ve katılımın önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini kaydeden Selvi, “Okul öncesi eğitim kamusal bir hak olarak görülmeli, resmî eğitim kurumları yönünden ücretsiz sunulmalıdır” dedi.

Hasan Yalçın Yayla, fertlerin doğuştan sahip oldukları yeteneklerin tespiti ve geliştirilmesine, ilgi ve istidadına uygun mesleklere erken yaşta yönlendirilmesine imkân veren bir mesleki rehberlik ve yönlendirme sisteminin oluşturulması gerektiğini belirterek, mesleki ve teknik eğitim okullarının kapasitelerinin güçlendirilmesi, sanayi ve hizmet sektörü başta olmak üzere istihdam edilebilirlik ihtiyaçlarıyla bu okullardan mezun olanların kazandıkları beceriler arasında net bir bağın kurulması, sektör-okul iş birliği ve entegrasyonunun sağlanması gerektiğini söyledi.

Özellikle beceri uyumsuzluğunun oluşma nedeni olarak görülen istihdamda ihtiyaç duyulan becerilere mesleki eğitimin yeterince yer vermemesi durumunun son bulması gerektiğini vurgulayan Yayla, “Bunun için de makro ölçekte mesleki eğitim pratik bilgilerle harmanlanmalı ve ekonominin ihtiyaçlarına göre yeniden tasarlanmalıdır” şeklinde konuştu.

Atilla Olçum, öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin Öğretmenlik Meslek Kanunu içerisinde yer alması gerektiğini dile getirerek, “Meslek kanunu bir an önce Meclis’e sunularak yasalaşmalıdır” ifadesini kullandı.

Öğretmenlerin mesleki gelişimleri için yatay ve dikey kariyer basamaklarının adil, hakkaniyete uygun ve doğru bir biçimde tasarlanmasına ihtiyaç olduğunu söyleyen Olçum, atanamayan öğretmen sorununun bir daha yaşanmaması için doğru planlama yapılmasının bir zorunluluk olduğunu belirtti. Olçum, “Öğretmenlerin mesleki gelişim ihtiyacının nitelikli eğitimlerle karşılanması için hizmet içi eğitim faaliyetlerine daha fazla kaynak ayrılmalı, hizmet içi eğitimlerde alternatif modeller benimsenmeli, lisansüstü eğitim kolaylaştırılmalı ve teşvik edilmelidir” diye konuştu.

Eğitim-Bir-Sen olarak, komisyon ve genel kurulda katılımcılar tarafından gündeme getirilen öneri ve tekliflerin şekillenmesine, millî eğitim sistemi, okullar, öğrencilerimiz, eğitim çalışanlarımız ve öğretmenlerimiz açısından yerinde ve gerekli gördüğümüz fikir, öneri, görüş ve talepleri savunarak şûra kararına dönüşmesi için gayret sarf ettik. Bu çerçevede, “Okul öncesi öğretim programında çocuğun gelişim düzeyi dikkate alınarak din, ahlak ve değerler eğitimi yer almalıdır”; “Okulların yönetiminden sorumlu olan eğitim kurumu yöneticiliği ikincil görev olarak değil, liyakat ve uzmanlık gerektiren yetki-sorumluluk dengesi sağlanmış profesyonel bir meslek olarak düzenlenmelidir” ve “Kalkınmada öncelikli sosyoekonomik açıdan dezavantajlı bölgelerde görev yapan öğretmenlere ilave özlük hakları ve teşvikler verilmelidir” şeklindeki tekliflerimiz Şûra Genel Kurulu’nda kabul edildi.

20. Millî Eğitim Şûrası gündemi çerçevesinde Öğretmenlik Meslek Kanunu talebimize güçlü destek veren herkese teşekkür ederiz. Şûrada kabul edilen kararlar ile bu kararların oluşum sürecindeki istişarelerin, öğretmenler, eğitim yöneticileri, bakanlık yetkilileri, karar alıcılar ve tüm milletimizin zihin dünyasında yeni ufuklar açacağına inanıyoruz.

Beklentimiz, şûrada alınan kararların en kısa zamanda hayata geçirilmesidir.