Rize 1 Şubesi
119 | | | 29-11-2023
Öğretmenlikte Yolculuk: Sorular ve Cevaplar Arasında 24 Kasım
Serdar YAZICI

Kasım ayı bizim için özel bir anlam taşır. Bu ay, takvim yapraklarında peygamberi bir meslek olan öğretmenler gününü barındırır. Peki, neden “Öğretmen” değerlidir? Çünkü öğretmek değerlidir. Bireyin öğrenmesine fırsat vermek, onun öğrenmesi için çabalamak kıymetlidir. Hangi dilde nasıl yazılırsa yazılsın, öğretmeni değerli kılan, öğrencilerin zihnine, kalbine, ruhuna ayna tutması ve ona dokunmasıdır.

Yazımıza bazı soruları sorarak başlayalım: Bir öğretmen olarak öğrencilerimizin hem bilişsel düzeyde hem de duyuşsal ve psiko-motor düzeyde becerilerinin ve yeteneklerinin gelişmelerini istemek en doğal arzumuz. Peki, onların bu yolculukta nasıl rehberlik edeceğiz? Neler yapabiliriz? Bu noktada öğretmen ve eğitimci olarak üstleneceğimiz rol ve sorumluluklar nelerdir? 21. yüzyılda öğretmenler neleri iyi yapmalıdır? gibi birçok başka soruyu devamlı olarak kendimize soruyoruz. Gelin, bu soruların cevaplarının peşine düşelim bugün.

Başta öğrenme yolculuğunu bireyin sadece o anıyla sınırlamamak gerekiyor. Öğrenme, bireyin hayata gözlerini açtığı andan itibaren başlar; ilk olarak aile okulunda sürer, okul hayatında gelişir, iş hayatında olgunlaşır ve hayatın sonuna kadar tecrübeleri ile uygun kıvama gelir. Bu süreçte değişim ve gelişim hakimdir. Bireyin bu yolculukta karşılaşacağı engellerin, başarıların, hataların, çıkaracağı derslerin hikayelerini ve masallarını anlatmak yerine, ona deneyimlemesine fırsat vermek en önemlisidir. Ancak bu, onu yalnız bırakmak değil, aksine kaldırabileceği yük ile sahip olduğu yeteneklerini geliştirme fırsatı vermektir.

 

Eskiler der ki “İş iş’te öğrenilir.” Zahmetini de rahmetini de orada keşfeder birey. Bu yolu anlatarak öğretemeyiz, yaşanılmayan hiçbir iş özümsenemez, maalesef. Ayrıca, bireyin bu yol süresince kendi yaratıcılığını ve örtük öğrenmesini ortaya koyması gerekir. Eğer bireye bu yolun ezberini yaptırmaya kalkışırsanız, bu beceri ve yetiler ortaya konulamaz ve paslanır. Paslı bir demirden nasıl performans beklemiyorsak, paslı bir zihinden, yaşamamış bir kalpten ve zorluğa karşı direnç göstermemiş bir bedenden de o performansı göremeyiz, hatta istemeyiz.

Peki, ne yapmalıyız bu süreçte bireyin çevresindeki kişiler olarak? Eğer aynı sahnenin içindeysek, hükmetmek yerine sahneyi paylaşmalıyız. Onunla birlikte o anlara tanıklık etmeliyiz, onun yanında olduğumuzu hissettirmesi bile ona güç vereceğini bilerek bize düşen yaşamsal öğrenmeyi sürdürmeliyiz. Başarı dediğimiz kavramı bir sınava veya bir denemeye bağlı bırakmamalıyız. Başarı, girişi, gelişmesi ve tabii ki sonucu olan bir kompozisyondur. Akışı ve bütünlüğü beraberinde getirir. Suya yük bırakamazsınız, suya kuvvet uygulayamazsınız; onu hapsetmek, onun doğasına aykırıdır. Onunla yol alırsanız, onun yolunu açarsanız,o zaman toprak bereketlenir, yaşamın kendisi doğar, serinlik ve esenlik verir.

İşte bundan dolayı 21. yüzyılda geçmiş yüzyıllardaki hatalardan sıyrılıp yeni bir öğretme hikayesi yazmalı öğretmenler. Çağın değil, çağın ötesinin bireylerini yetiştirmek için hayaller kurmalı öğretmen. Hedeflerine odaklanmayı öğrenmeli. Kırk dakikanın kronometresini tutan değil, zamanı nakış nakış yazmalı. Okumalı ki her harfinde, kelimesinde ve cümlesinde bir yüreğe dokunabilsin. Her gün yeni bir bilimsel keşfin avcısı olmalı öğretmen. Yoksa nasıl yeni yüzyılın dahilerine, bilim insanlarına ışık olabilir?

Her gün yeni bir oyun öğrenmeli, her gün yeni bir bahar tasarlamalı öğretmen. Evet, eksiklerimiz var, sistemsel sorunlarımız var, hayattan beklediklerimiz var, ama bu öğretmenin gelişimine engel olmamalı, çünkü yarına karşı sorumluluklarımız çok büyük. Bunları bugünden planlamazsak, geleceğimize ihanet etmiş oluruz. Asla geçmişi suçlayarak kazanamayız, çünkü zamanın içinde her yeni bir gün, dünden kalan izleri beraberinde getirir.

Son olarak, bu vatana canıyla, malıyla, kalemiyle hizmet eden tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun.

Tüm Yazılar
1 Öğretmenlikte Yolculuk: Sorular ve Cevaplar Arasında 24 Kasım