Rize 1 Şubesi

Eğitim Bir Sen Rize Şubeleri ?Teşkilat Eğitim ve Motivasyon Toplantısı? ve ?Kamuda Etkili Sendikacılık ve İletişim Semineri? Teşkilatlarını eğitmeye devam ediyor

Eğitim-Bir-Sen 1 ve 2 nolu şubelerin  İsmail Kahraman Kültür Merkezinde düzenlediği “Teşkilat Eğitim ve Motivasyon Toplantısı” ve “Kamuda Etkili Sendikacılık ve İletişim” semineri  Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa ve Sendika Uzmanı ve Genel Başkan Danışmanı Tarkan Zengin konuşmacı olarak katıldı. Eğitim-Bir-Sen Rize Şube Başkanı Seyfettin Afacanlar Kamuda Etkili Sendikacılık ve İletişim üzerine bir selamlama konuşması yaptı. Afacanlar konuşmasında “Her birimizin el birliği, gönül birliğiyle insana hizmet mahiyetinde yapacağı güzel şeyler mutlaka vardır. Örgütlü birliktelikler yürüyüşe canlılık, dirilik katar. Çoğu alanda amaca, ancak örgütlü mücadeleyle ulaşır. Eğitim-Bir-Sen olarak, tarihi kazanımlarla taçlandırarak ulaştığımız ve rakipsiziz deme hakkına sahip olduğumuz bugünkü nokta asla yeterli, kat’a varış noktamız değildir. Medeniyet değerlerimizin yeniden ihyasının ve inşasının sorumluluğu da bizim omuzlarımızdadır.

Türkiye sevgisi,  Eğitim-Bir-Sen olarak bizim için bir slogan değil, varlığımızın hareket gücüdür. Biz Türkiye’nin en örgütlü, en kuşatıcı, dolayısıyla en etkin teşkilatlarından biriyiz. Bir idealin, anlayışın hayata geçirilebilmesi için belli parametrelerin aşılması gerekir. Bunun için de; ideallerimiz, zihniyetimizin fikir düzeyinde paylaşılan, kabul gören, geniş kitlelerde merak, heyecan ve ümit oluşturabilmelidir. Bu çerçevede fikrin anlatımı, açıklanması, soruların cevaplandırılması gerekir. Yani kitleler akli olarak ikna edilmeli, kalbi olarak da tatmin edilmelidir. Bu ideal, anlayış kişilerce her istediğinde incelenebilir ve izlenebilir olmalıdır. Bunun için çalışmalarımızı ve birikimimizi eğer sahip olduğumuz ortak zemine taşıyabilirsek, hedefe ulaşabilir, önemli başarılara imza atabiliriz. Netice olarak, Necip Fazıl’ın dava taşı dediği şeyin gediğine konması topyekûn ortaya koyacağımız performansa bağlıdır.” şeklinde konuştu.

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, yaptığı konuşmasında, Eğitim-Bir-Sen'in Türkiye'de vesayeti deşifre ettiğini vurgulayarak, "Dinden hesap sorma ve dindarlardan uzak durmanın modernleşme olmadığı, darbe çığırtkanlığı yapmanın vatanseverlik olmadığı, darbe çağrısı yapmanın bilimsellik ile asla ifade edilemeyeceğini, ay ışığında demokrasiye balyoz, millet iradesine ise kafesi layık görmenin bir suç olduğu çok net bir şekilde ortaya çıktı. Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen bu vesayeti deşifre etti. Artık lider müsveddeleri ile halkları modifiye edemeyecekler. Yalancı baharlar ile sosyolojiyi yeniden dizayn edemeyecekler. Kurdukları taşeron örgütler ile ülkelerin sınırlarını refüje edemeyecekler. Çünkü bunların karşısında güçlü ve diri bir Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen vardır. Asla bunlara bir daha izin vermeyeceğiz" dedi.

"İDEOLOJİK SAPLANTILARI OLAN BİR SENDİKA DEĞİLİZ"

Kolukısa, yaptığı konuşmasında ideolojik saplantıları olan bir sendika olmadıkları için Türkiye'nin tüm illerinde rahatlıkla teşkilatlanabildiklerini belirterek, "Eğitim-Bir-Sen ideolojik saplantıları olmayan bir sendikadır. Eğitim-Bir-Senlilerin pedagojik yönü ideolojik yönünün içerisine dahildir. Biz pedagojiyi ıskalayan bir ideolojiye asla agreje olmadık. Çünkü bizim için aslolan eğitimdir ve bu ülkenin geleceğidir. O yüzden bir homojen ideolojiye saplanmış, kendisi gibi olmayanların asla barınamayacağı kısıtlı bir sendika değiliz. Biz hizmet üreten, vatanını ve milletini seven, birbirinin değerlerini hoşgörü ile karşılayabilen, diğer çalışanların da bizim hak ettiğimizi düşündüğümüz şeyleri emeği ölçüsünde hak ettiklerini düşünen bir sendikayız. O yüzden bir Türkiye'nin tüm vilayetlerinde varız. İlkeleri, değerleri kuşanan, milletini seven, ülkesine karşı vatandaşlık görevini yerine getiren, bu millet için ne yapacağı kaygısını taşıyan herkes ile bir araya gelebiliriz" şeklinde konuştu.

Kolukısa, "Dış güçlerin piyonu haline gelmiş, ülkenin mahrem alanlarını bir yerlere servis etmiş, yıllarca bu milleti uyutmuş ve aldatmış, dini kendisi için bir sömürü aleti haline getirmiş insanlarla bizim hiçbir zaman işimiz olmadı. Dün de olmadı, bugün de yok yarın da olmayacak. Vesayeti deşifre etmek dünkü görevimizdi, ihaneti ifşa etmek de bizim bugünkü görevimizdir. Elhamdülillah, patlak verdiği günden bu yana teşkilat olarak duruşumuz bellidir. Bu ülkenin değerlerine kim ihanet ederse onun karşısında mutlaka karşı dururuz. Durmaya devam edeceğiz" dedi.

"ÖZENSİZLİK VE DÜZENSİZLİKLERİNİ EYLEMİMİZE DAHİL ETMEYİN"

Kolukısa konuşmasında kılık kıyafet yönetmeliğine de değinerek, yaptırdıkları geniş çaplı bir anketle öğretmenlerin yüzde 63'ünün yönetmeliğin değişmesinden yana olduğunu tespit ettiklerini açıklayarak, öğretmenlerden özenli ve düzenli olmalarını istedi. Kolukısa konuyla ilgili konuşmasında şunları söyledi:

Arkadaşlarımız okullarında öğretmen olduğunun fark edilmesini zorlaştıracak; düzensiz, nizamsız, tertipsiz bir kılık kıyafetlerinin eylemimize katkısı olmadığı gibi zaman zaman zararı da olmaktadır. Samimi olarak söylüyorum. Hiç kimse kendi özensizliğini ve düzensizliğini bizim kılık kıyafet eylemimizin içerisine dahil etmesin."

İŞ GÜVENCESİ VAZGEÇİLMEZİMİZDİR”

İş güvencesinin olmazsa olmazlarından olduğuna dikkat çeken Kolukısa, “Malum yapının temizlenmesiyle ilgili elverişli bir zemin hazırlamak düşüncesi, kurunun yanında yaşı da yakmak fütursuzluğunu doğurabilir. Devletin içine sızarak kadrolara sinmiş virüslerin temizlenmesi için ülkenin büsbütün yakılması hiç akılcı değildir. Siyasi kamplaşmaların çetin çarpışmalara neden olduğu ülkemizde, yeri geldiğinde bahaneler delil muamelesi görür, masum insanlardan mağdurlar ordusu oluşur. Onun için kamu görevlilerinin iş güvencesine dokunulmasına asla sessiz kalmayız ve böyle bir girişime müsaade etmeyiz” ifadelerini kullandı.

Kolukısa, devletin istihdamı artırması, güvenceyi sağlaması, patron mantığıyla hareket etmek yerine kendi memuruna kol kanat germesi gerektiğini kaydetti

İşçi sendikalarındaki deneyim ve becerilerini memur sendikacılığına aktararak danışmanlık ve seminer faaliyetlerini yürüten sendika uzmanı ve genel başkan danışmanı Tarkan ZENGİN ise yaptığı seminer çalışmasında Kamuda etkili sendikacılığın nasıl yapılacağını işçi ve memur sendikacılığından örneklerle anlattı. Birlikte olmaktan öte birlikte kalabilmek için hak mücadelesinin tavizsiz yürütülmesini, değişimlere nasıl yön verilebileceğini, kazanımların nasıl sahiplenip anlatılabileceğini, iş yeri temsilcisinden sendika üst yönetimine kadar karşılaşılabilecek sorunlar ve çözüm üretme teknikleri ile ilgili bilgi ve tecrübeleri katılımcılarla paylaşan Tarkan ZENGİN Türkiye’nin Eğitim Bir Sen ve Memur Sen’ e ihtiyacı olduğunu vurgulayarak  Üye sayılarıyla sağlanan çoğunluğun kazanımlarla taçlandırılmasının önemini vurguladı.

Üç saati aşkın bir süre süren eğitim ve motivasyon toplantısı sonucu bilgi ve moral depolayan teşkilat üyeleri ve katılımcılar 2016 yılında da Eğitim Bir Sen ve Memur Sen’i zirvede tutma ve zirveden yeni ufuklara hizmet yarışında öncülük etme sözüyle toplantıdan ayrıldılar.