Rize 1 Şubesi

Rize Eğitim Bir Sen İl Divan Toplantısını Gerçekleştirdik

Eğitim-Bir-Sen bugün 26’inci yaşını kutluyor. Eğitim-Bir-Sen’in tarihi bir dönem sayılacak çeyrek yüzyıllık mücadele geçmişi, Türkiye’nin karanlıklardan aydınlığa, darbe dönemlerinden demokrasiye, geri kalmışlıktan ilerlemeye geçiş tarihi; ülkemizin yaşadığı siyasal ve toplumsal dalgalanmalar karşısında ilkeli, tutarlı, kararlı, atak bir tavrın ve özünü hiç kaybetmeden vatanın ve milletin menfaatini sürekli önceleyen bir mücadelenin destanıdır.
Eğitim-Bir-Sen’in köklerinin kadim medeniyetimizin engin hoşgörü anlayışıyla beslenmiş 14 Şubat 1992 tarihinde çağın soylusu Mehmet Akif İnan ve 14 arkadaşı tarafından, ‘Çağı kurtarmanın bir eylemidir /Çağ dışı görünen ilgimiz bizim’ ruhuyla, gelenekten beslenerek geleceği aydınlatmak üzere kurulan Eğitim-Bir-Sen’in hak, adalet, barış, emek ve özgürlük mücadelesinde eğitim çalışanlarının gönlünü kazanarak 26 yılı geride bırakmıştır. İlk yıllarını, sendikayı yaşatma konusunda karşılaşılan ekonomik yoksunluklar, yasal bir zeminin bulunmamasından kaynaklanan örgütlenme güçlükleri ve geçmişteki sendikal örgütlenmelerin getirdiği kirliliğin oluşturduğu psikolojik bariyerlerle mücadeleyle geçiren Eğitim-Bir-Sen, emekleme safhasını henüz atlatmış olduğu bir zamanda da millete ve değerlerine yönelik en büyük saldırılardan biri olan 28 Şubat süreciyle karşı karşıya kalmıştı. Millete karşı yapılan bu darbe, milletin bağrından çıkan ve milletin yanında saf tutan sendikamızı da derinden etkilemiştir.

Eğitim-Bir-Sen, uluslararası kirli, karanlık odakların içerideki işbirlikçileri ile tezgahladıkları ihanetlere karşı, haklı olmanın verdiği güç ve cesaretle durmuş; 28 Şubat, 27 Nisan, 17-25 Aralık, 15 Temmuz gibi, millete karşı yapılan her türlü gayrimeşru ve hain girişimde, ‘hakimiyet milletindir’ diyerek meydanlara çıkmış, haksızlıkların karşısında, mağdur ve mazlumların yanında yer almış; ırkına, diline, dinine, rengine bakmadan dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan mezalime gereken tepkiyi göstermiştir. İnsan hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi, 28 Şubat gibi antidemokratik dönemlerde gerçekleştirilen hak ihlallerinin ortadan kaldırılarak hakları gasp edilen kamu görevlilerinin haklarının iadesi noktasında Eğitim-Bir-Sen büyük çaba göstermiştir. Dayatmalar ve hak ihlalleri Eğitim-Bir-Sen’in teklifleri, girişimleri ve mücadelesiyle sona erdirilmiş; 8 yıllık kesintisiz eğitim yerini 4+4+4 eğitim sistemine bırakmış, katsayı adaletsizliği ve başörtüsü yasağı başta olmak üzere, birçok haksız uygulama tarih olmuştur. Bunların yanı sıra seçmeli Kur’an-ı Kerim, Peygamber Efendimizin Hayatı, Temel Dini Bilgiler derslerinin okutulması ve yeni müfredat çalışmaları, Eğitim-Bir-Sen’in kararlı mücadelesi sonucu mümkün olmuştur.

      Vesayet rejiminin bakiyesi olan kamuda kılık-kıyafet dayatmasına son verilmesi için 12 milyon 300 bin imzayı bir araya getiren tarihi kampanyamızın devamında sivil itaatsizlik eylemi ile kararlılığımızı ortaya koyduk ve sonuç aldık; kadına devlet eliyle şiddetin sembolü olan kılık-kıyafet dayatmasının ortadan kaldırılmasını sağladık. Erkek kamu çalışanlarına yönelik dayatmaların yönetmelikten çıkarılması için sivil itaatsizlik eylemimiz devam ediyor.

     Milletin ve milli iradenin yanındaki ilkeli ve kararlı duruşumuzu karşılıksız bırakmayan eğitim çalışanlarının teveccühü ile ülke genelinde ulaştığımız 450.000 üye, ilimizde meb’de 2400 üye,üniversitede 500’ ü aşkın üye sayısıyla, hem kamuda örgütlü en büyük sivil toplum örgütü hem de eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunda “Genel Yetkili” sendikayız. Üyelerimizden aldığımız güçle eğitim çalışanları adına alınmış ne kadar kazanım varsa içinde terimiz ve altında imzamız var.

Sendikalar resmileştikten sonra solumuzdaki sendika 2001’ den itibaren 5 yıl, sağımızdaki sendika 4 yıl yetkili sendika oldu. Bazen toplu görüşme masasından kaçtılar, bazen de imzalayarak ayrıldılar, fakat iki sendikanın da ortak özelliği çalışanlar için hiçbir kazanım alamadılar.Bize yandaş deyip de güya küçümsemelerine bakmayın yandaş olarak gördükleri AK parti döneminde tırnaklarımızla kazıyarak ancak 11 yıl sonra yetkiye ulaştık.Dün ve bugün bize çamur atanlar o gün bir ayda 200 bin üyeyi bakanların araba bagajlarında taşıdıkları üye formları ve okul idarecilerinin çalışanları zorla üye yapmaları ile yetkili olmuşlardır.Yani bagajda hormonlu büyümüşlerdir.   

    .

     Eğitim-Bir Sen’ in sadece ücret sendikacılığı yapmadığı, ülkenin tüm sorunlarını ele alan farklı yapıya sahip bir sendika olduğu ortadadır. Bu nedenle eğitim sisteminde gerçek anlamda REFORM yapılmasına katkıda bulunmak için, insan hakları, bireysel özgürlükler, düşünce ve düşünceyi ifade etme hürriyeti için, devlet anlayışımızın kutsallıktan ve tabulardan arındırılmasına katkıda bulunmak için, toplumsal bütünlüğün sağlanması için, çalışanlar arasındaki ücret dengesizliğinin giderilmesi ve yaşanabilir bir ücret için, emeğin gasp edilmemesi, hak ve hukukun çiğnenmemesi için, refah payının hakça dağılımının sağlanması için, kavga yerine uzlaşma, çatışma ve şiddet yerine hoşgörü ve kardeşlik için, antidemokratik yapılanmalara hayır demek için, hukukun üstünlüğünün gerçek anlamda sağlanabilmesi ve hukuk devleti normlarının ülkemizde hakim kılınabilmesi için, güçlü bir sivil toplum örgütü için Eğitim-Bir-Sen vardır.

 Biz emek merkezli bir sivil toplum örgütüyüz. Eğitim-Bir-Sen bu milletin geleceği ile ilgili idealleri olan bu ülkenin, bu milletin ve bu ümmetin yarınlarına dair hayalleri olan, projeleri olan ve bu projelerini de gerçekleştirecek güce, muhabbete ve samimiyete sahip olan, gücünü, enerjisini ve sinerjisini üyelerinden alan bu ülkenin en büyük sivil toplum kuruluşudur. 
 Attığımız her adım eğitim çalışanlarının haklarının geliştirilmesi ve refahının yükseltilmesine dönüktür. Kazanımlarımıza sahip çıkmalı, değersizleştirmeye çalışanlara fırsat vermemeliyiz.Sadece yüzdelik zamma takılıp kazanımların göz ardı edilmesi doğru değildir.
    

       Sendikal kazanımları hatırlayacak olursak:

  • Yıllardır hükümetlerin tek başına istediği gibi belirlediği maaş artışları, sosyal ve özlük haklarının belirlenmesine sendikalar vasıtasıyla ortak olunmuştur.
  •  Uyarı ve kınama cezalarına yargı yolu açılmış
  • Bakanlıkların ve kurumların hukuksuz uygulamalarına yönelik onlarca genel dava, binlerce bireysel dava açılmıştır.
  • Disiplin kurullarında sendika temsilcisinin bulunmasıyla beraber memurlarımızın mağdur edilmemeleri sağlandı.
  • Sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirildi.
  • Yaptığımız çalışmalar sonucunda eğitim çalışanlarının tüm hastanelerden yararlanması sağlandı.
  • Milli bayramlarda, soğuk tatillerinde, ek ders ücretinin kesilmesi engellendi.
  • Üyelerimize Ferdi kaza sigortası sağlandı.
  • Maaş promosyonlarının tamamının çalışanlara verilmesi mücadelesinde başarıya ulaşıldı.
  • Birçok ilimizde sendikamızla alışveriş merkezleri arasında indirim anlaşmaları imzalanmıştır.Şu an da motif kart adlı Türkiye genelinde kullanılacak puan para toplama özelliği olan bir kart bitmek üzeredir
  • Yöneticilik sınavları için ücretsiz kitap ve kurslar düzenlenmiş, deneme sınavları ile üyelerimiz bu sınavlardan başarı ile çıkmıştır
  • Üyelerimize Yüksek lisans kazandırdık
  • Aday öğretmenlerimize adaylık sınavına hazırlık için aday kitabı, deneme testleri yapıldı
  • Meslek liselerinde katsayı sorunu giderildi.
  • Tüm illerimizde oluşturulan Kan Bankası ile üyelerimizin en sıkıntılı zamanlarında yanlarında olduk.
  • Tatillerde il dışına çıkışlarda amirlerden izin alma uygulamasının kaldırılması sağlandı.
  • Çocuk parasındaki iki çocuk sınırının kaldırılması sağlandı..
  • Bayanlara süt izni hakkı alındı  
  • Kayınvalide, kayın pederin ölümlerinde eşe (5) - 7 gün izin verildi.
  • Bayanların doğum izni 16 haftaya çıkarıldı. Babalara da doğumda 10 gün izin hakkı verildi
  • Öğretmen evi aidatları kaldırıldı.
  • Toplu sözleşme hakkı elde edildi

       Toplu sözleşme primi olarak, 3 ayda bir sendika üyesi kamu görevlilerine ikramiye ödenmesi sağlanmıştır. 80 TL

  • Enflasyon farkıyla maaş ve ek dersleri koruma altına aldık
  • Emekli olan memurlara yol harcırahı 1448 TL’ye çıkarıldı.
  • Kılık kıyafette bayanlar için başörtüsü serbestliği sağlandı. Erkekler için kıyafet serbestliğinde eylem yapmaya devam ediyoruz.
  • Yetiştirme kurslarının ücreti %100 artırıldı.
  • Rehber öğretmenlere seminer ücreti verilmesi sağlandı.
  • Memurlara tayin hakkı getirildi. Bu yıl 5 yıldan 3 yıla indirildi.
  • Eşit işe eşit ücretle memurların maaşları yükseltildi.
  • Nöbete 3 saat ek ders ücreti alındı.
  • Sınav ücretleri yüzde 117 artırıldı. Bu yıl 170 lira oldu
  • Cuma günleri öğle tatili Cuma namazı saatine göre ayarlandı
  • 2005 ten sonra başlayanlara 1 derece verildi.
  • Bu yıl toplu sözleşmede;
  • Eğitim iş kolunda toplam 66 kazanım imza altına alındı.
  •  Yüzdelik zam olarak 2018 ‘de 4+3.5, 2019’da 4+5 zam alındı.
  •  20 saat ekders alan müdürlere 4 saat, müdür yardımcılarına 1 saat ek ders alındı
  • Hazırlık ödeneği 2018 yılında 1130 tl, 2019 yılında 1180 tl’ ye çıkarıldı.
  • Halk eğitim de çalışanlara seminer ücreti ödemesi başladı
  • Nöbet tutan belletmenlere ödenen ilave 2 saat ek dersi 3 saate çıkardık
  • Destekleme ve yetiştirme kurslarında görev alan memur ve hizmetlilere fazla çalışma ücreti 3 saat artırımlı ödenmesini sağladık
  • Şeflerin özel hizmet tazminatları artırıldı
  • Hacca gitmek için hacı adaylarına ücretsiz izin hakkı verildi
  • 4 c li personel 4 b ye geçirildi. Evet bu ve nice kazanımlarımıza sahip çıkmalıyız.

        Bizler çağın soylu adamı dediğimiz Mehmet Akif İnan ırmağının çağıltılarıyız. Eğitim-Bir-Sen, akademik hizmet sendikacılığı, göl kenarında nehir düşleyen aksiyoner duruş sendikacılığı, insan merkezli ve çözüm odaklı sendikacılık noktasında çıtayı, bir çokları açısından ulaşılması imkansız bir noktaya çıkarmıştır. Geldiğimiz bu günde dünden aldığımız kamburlarımız var. Eğer bu gün geldiğimiz bu noktayı yeterli görürsek, aslında aşmamız gereken daha büyük engelleri aşamayacağımız atalete sürüklenebiliriz. O yüzden bugün geldiğimiz bu nokra bizim için büyüklüğümüzün tescili olmakla birlikte sorumluluğumuzun ağırlığının da bir cüssesi olduğunu ihmal etmeden hep birlikte el ele omuz omuza daha yürümemiz gereken çok uzun bir yolculuğumuz var.Sendikacılık uzun soluklu bir süreçtir.

Değerli arkadaşlar

Erdemli sendikacılık anlayışımızın gereği olarak, ‘Kardeşlik sınır tanımaz, ten rengine bakmaz, mazlumun kimliğini sormaz’ anlayışıyla dünyanın dört bir yanında mazlumlara ve mağdurlara sahip çıktık.  Nerede bir felaket olduysa, yardım çığlıkları yükseldiyse, biz orada olduk, kanayan yaralara çare olmaya çalıştık.

    Ülkemizin ve insani yardım kuruluşlarının düzenlediği tüm kampanyalara katkıda bulunarak insani yardım seferberliğinde öncü kuruluş olduk.

     ‘Yetimler, ana babası ölünce değil, onlara bu ümmet sahip çıkmadığı zaman yetim kalır’ düsturuyla emanetlerimize sahip çıktık. Yetim gülerse dünyanın güleceğine inandık. Bu anlayışla ‘Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var’ projesine İHH,MEB ve DİYANET ile birlikte paydaş olduk, ümmetin yetimlerine kucak açtık.

Genç Memur-Sen’in “Bir Bilenle Bilge Nesil “ projesi, benimsemiş olduğu mücadele kültürünün bir tezahürüdür. Bu proje sadece atanmış değil aynı zamanda adanmış öğretmenlerimizin öncülüğünde, ortaöğretim düzeyinde okumalar yaparak genelde insanlık tarihinin birikimini, özelde ise medeniyetimizin mirasını sahiplenecek erdemli bir toplumun inşasında öncü nesiller yetiştirilmesini sağlayacaktır. Öğrencinin düşünce dünyasının geliştirilmesi amaçlanan bu projede öğrencinin kaleminin de geliştirmesi arzu edilmektedir. Projemiz teşkilatlarımızın yardımıyla ilimiz genelinde uygulamaya geçecektir

    Sorumluluğumuz büyük, Eğitim-Bir-Sen olarak yetkili olmak kadar yetkiyi korumak da önemli. Onun için rehavete kapılmadan, rakiplerimizin boş durmadığını unutmadan çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. Her bir eğitim çalışanının sorunlarına çare olmalıyız.    Her bir yönetim kurulu üyemiz il başkanıymış gibi bulunduğu yerlerde çalışanlarla diyalog kurmalı onları sendikamıza davet etmelidir.  Ayrıca kazanım elde etmek ne kadar önemli ise o kazanımlarımızı kitlelere anlatmamız da o kadar önemlidir. Bizim anlatmadığımız, sahip çıkamadığımız kazanımlarımızı birileri kendi kazanımlarıymış gibi anlatmada mahirdirler. Bu amaçla ‘Sen yoksan biz bir eksiğiz’ gerçeği ile ilimizde ulaşamadığımız hiçbir eğitim çalışanımız kalmamalıdır.

Değerli dostlar;

26. yılımızda bu kutlu harekete emek veren dava adamlarını anmak Vefa’ya önem veren Eğitim-Bir-Sen olarak, 26. yaşımıza ulaşmanın mutluluğunu yaşarken, başta kurucu Genel Başkanımız merhum Mehmet Akif İnan, ahirete irtihal eden tüm öncülerimizi rahmetle anıyor; bayrağı Mehmet Akif İnan’dan devralarak bizlere ulaştıran genel başkanlarımız Niyazi Yavuz ve onursal başkanımız Ahmet Gündoğdu’ya, Rize’de sendikamızın kuruluşunda öncülük eden, emek veren kurucu şube başkanımız Müşavir Mustafa OKUR başta olmak üzere, başkanlarımız Ömer ÖZALLI, Şaban İSMAİLOĞLU ve Mehmet Sadık CENGİZ’e, sendikamızın her kademesinde görev yapmış bütün başkan, temsilci ve üyelerimize; emek, ömür ve gönül veren herkese şükranlarımızı sunuyoruz.

Bize düşen iyilik ve güzellik tohumlarını ülkemizin en ücra köşesindeki eğitim kurumlarına kadar taşımak, attığımız tohumların sevgi, ilgi ve inançla yeşerip büyümesini sağlamaktır. Bu yolculukta bu güne kadar yanımızda yer aldığınız gibi bugünden sonrada birlikte hareket edeceğimiz inancıyla burada bulunmanızdan dolayı hepinize yönetim kurulum adına teşekkür eder,saygılar sunarım.