"Şeciyesi bozuk ile hemhal olmak şeciye bozukluğuna işaret eder. Sen sadece şeciyesi bozuktan değil ona arkadaş olandan da uzak dur."
Eğitim Bir Sen sorunlardan beslenen değil çözümlerle güçlenen bir sendikadır
Eğitim-Bir-Sen, uluslararası kirli, karanlık odakların içerideki işbirlikçileri ile tezgahladıkları ihanetlere karşı, haklı olmanın verdiği güç ve cesaretle durmuş; 28 Şubat, 27 Nisan, 17-25 Aralık, 15 Temmuz gibi, millete karşı yapılan her türlü gayrimeşru ve hain girişimde, ‘hakimiyet milletindir’ diyerek meydanlara çıkmış, haksızlıkların karşısında, mağdur ve mazlumların yanında yer almış; ırkına, diline, dinine, rengine bakmadan dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan mezalime gereken tepkiyi göstermiştir. Dayatmalar ve hak ihlalleri Eğitim-Bir-Sen’in teklifleri, girişimleri ve mücadelesiyle sona erdirilmiştir. 8 yıllık kesintisiz eğitim, katsayı adaletsizliği ve başörtüsü yasağı başta olmak üzere, birçok haksız uygulama Eğitim-Bir-Sen’in kararlı mücadelesi sonucu tarih olmuştur.
Eğitim-Bir Sen’ in sadece ücret sendikacılığı yapmadığı, ülkenin tüm sorunlarını ele alan farklı yapıya sahip bir sendika olduğu ortadadır. Bu nedenle eğitim sisteminde gerçek anlamda reform yapılmasına katkıda bulunmak için, insan hakları, bireysel özgürlükler, düşünce ve düşünceyi ifade etme hürriyeti için, devlet anlayışımızın kutsallıktan ve tabulardan arındırılmasına katkıda bulunmak için, toplumsal bütünlüğün sağlanması için, çalışanlar arasındaki ücret dengesizliğinin giderilmesi ve yaşanabilir bir ücret için, emeğin gasp edilmemesi, hak ve hukukun çiğnenmemesi için, refah payının hakça dağılımının sağlanması için, kavga yerine uzlaşma, çatışma ve şiddet yerine hoşgörü ve kardeşlik için, antidemokratik yapılanmalara hayır demek için, hukukun üstünlüğünün gerçek anlamda sağlanabilmesi ve hukuk devleti normlarının ülkemizde hakim kılınabilmesi için, güçlü bir sivil toplum örgütü için Eğitim-Bir-Sen vardır.
Attığımız her adım eğitim çalışanlarının haklarının geliştirilmesi ve refahının yükseltilmesine dönüktür. Kazanımlarımıza bugünlerde bazı sendikalar sahip çıkmaya,değersizleştirmeye çaba sarfetmektedir.
Memur Sen Eğitim Bir Sen olarak bugüne kadar bir çok kazanımlar elde ettik bunlardan bazıları;
Evet burada sayamadığımız nice kazanımlarımız oldu.(258 kazanım)
Erdemli sendikacılık anlayışımızın gereği olarak, ‘Kardeşlik sınır tanımaz, ten rengine bakmaz, mazlumun kimliğini sormaz’ anlayışıyla dünyanın dört bir yanında mazlumlara ve mağdurlara sahip çıktık. Nerede bir felaket olduysa, yardım çığlıkları yükseldiyse, biz orada olduk, kanayan yaralara çare olmaya çalıştık.
Ülkemizin ve insani yardım kuruluşlarının düzenlediği tüm kampanyalara katkıda bulunarak insani yardım seferberliğinde öncü kuruluş olduk.
‘Yetimler, ana babası ölünce değil, onlara bu ümmet sahip çıkmadığı zaman yetim kalır’ düsturuyla emanetlerimize sahip çıktık. Yetim gülerse dünyanın güleceğine inandık. Bu anlayışla ‘Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var’ projesine İHH, MEB ve DİYANET ile birlikte paydaş olduk, ümmetin yetimlerine kucak açtık.
Biz bu çalışmaları yaparken bazı sendikalar Eğitim Bir Senin bu kazanımlarını nasıl değersizleştirebiliriz konusunda kafa yordu, bazen de bu kazanımları kendilerinin elde ettiğini iddia etti.
Fakat birçok kez de yaptıkları açıklamalarla aslında bir hiç olduklarını ilan ettiler. Mesela soğuk tatili ve bayram tatillerinde öğretmenin ek dersinin kesilmeyeceği 2012 yılında karara bağlanmıştı. Malum sendika 2014’te bakanlığa yazı yazarak ek derslerin yerel seçimler sonrası verilen tatilde kesilmemesini istemiş bakanlıkta cevaben bu konunun yetkili sendika ile yapılan sözleşmede imza altına alındığını kendilerine bildirmişti. Kazanımlardan bu kadar habersiz bir sendika hızla devam eden üye kaybını önlemek için yalana dolana sarılarak sendikacılık yaptığını sanıyor.
Bu sarı sendika ve bu günlerde iyice sararan sendikanın Rize yönetimi ise facebook da yazılar yazarak, sağa sola küfrederek, tehditler savurarak sendikacılık yaptığını zannediyor. İdareci atamalarında siyasiler aracılığı ile listeler vererek torpil yapmaya çalışan kendileri olmasına rağmen sağa sola küfrederek haksızlık yapıldığını söylüyor. Sahi yaptığınız listelerde neden yönetim kurulu olarak ilk sıralara kendinizi yazdınız, üyelerinizi listelerin sonuna eklediniz. Kazananların puanlarını ifşa edeceğini açıklayarak ahkam kesiyor fakat açıklayamıyorsunuz.
Eğitim Bir Sen sorunlardan beslenen değil çözümlerle güçlenen bir sendikadır. Biz çözüm odaklı çalışan bir sendikayız. Son günlerde İl milli eğitim müdürlüğü iç toplantısında yetiştirme kurslarında bazı derslerin açılmaması ile ilgili bir karar almış, kararı da o birimden sorumlu müdür yardımcısı okul müdürlerine duyurmuştur. Yine bu sararmış sendika dedik ya tek derdi sorunlardan nemalanmak olan, çözüm odaklı dertleri olmayan sendika facebooktan müdür yardımcısını hedef göstermiş, onun üzerinden de Milli Eğitime, Eğitim Bir Sen’e ve üyelerine dil uzatmıştır. İl Milli Eğitim ile görüşmeyen başkanı yine facebook’tan havaya küfrederek kendince kabadayılık yaparak, ucuz kelimelerle işi çözüme kavuşturduğunu zannederek, üyelerini de maalesef kandırmaya çalışmıştır.
Sendikacılığı, sendikal hukuk ve mevzuattan habersiz yapan TES gibi bazı sendikalara öğretmemiz lazım. Her yıl yetkili sendika sayıya göre belli olur, bir yıl boyunca tespit edilen yetkili sendika idarelerle sorunları görüşür ve çözüme kavuşturur. Yukarıda bahsettiğimiz konuda yetkili sendika konumunda olan Eğitim Bir Sen olarak İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile görüşülmüş gerekli yazışmalar yapılmış ve çözüm sağlanmıştır. Aynı zamanda bakanlıkla da görüşülmüş kapatılan sistem açtırılmış, mevzu çözüme ulaşmıştır.(bahsettiğimiz sendikanın bakanlığa yazmış olduğu yazıya verilen cevap bu konuyu çözen değil kısıtlayan bir cevaptır!!) Haliyle İl Milli Eğitim Müdürlüğü de okul müdürlerine durumu iletmiş, muhatabı olan ve çözüme katkı sağlayan, idare ile paydaş kuruluş olan yetkili sendikayı da zikretmiştir. Burada alınacak, gücenecek bir durum olmasa gerek, ama sendikacılığı bilmeyen idarenin muhatabının yetkili sendika olduğunu dahi idrak edemeyenler, cahilliklerini ortaya koyarak İl Müdür yardımcısını tehdit edecek kadar bayağılaşabiliyor. Siz ne kadar küfretseniz de kazanımları değersizleştirmeye çalışsanız da güneş balçıkla sıvanmaz misali bizi karalayamazsınız, üyelerimizi ucuz kabadayılıkla korkutamazsınız.
Yine bu günler de bazı eylem kararları aldıklarını üyelerine duyuruyorlar. Bunlardan biri kılık kıyafette eylem kararı. Dün biz bu eylemi yaparken kravat dahi çıkarılamaz, biz örf ve adetlerimize, devlet geleneğine, devlete bağlıyız diye üyelerine posta koyan Rize il başkanınızdı. Bu gün parti il başkanı,genel merkez başkanlarınızda siyasi parti milletvekili.Türkiye genelinde Eğitim Bir Sen üyelerini kravatsız diye kaymakama, il milli eğitim müdürüne şikayet ederken de bu kararınız vardı, ama yönetimleriniz bile bu karara destek vermedi.Rize de başörtüsü taktı diye soruşturma açan müdürlerde sizin sendikanın üyesiydi, ne yaptınız. Eğitim Bir Sen genel başkanından okul temsilcisine kadar bu eylemi bir fiil uygularken sizler neredeydiniz? şu an neredesiniz?Sendika dediğin aldığı eylemi önce kendi yönetimi uygulaması lazım ki üye de alınan kararı desteklesin ve katılım sağlasın.
Malum sarı sendika bugünlerde Cumhurbaşkanını diline dolamış, yeni mi hatırladınız Cumhurbaşkanını? Dün diplomasını, başkanlığını bile dilinize dolarken bu gün ne oldu size? Güvendiğiniz yeni partiniz gerekli oyu alamadı mı? Yoksa her zamanki gibi yanaşmalıkla bir yerlere atanma hesapları mı yapıyorsunuz? Halen Cumhurun Başkanını eleştirirken, 2023 vizyonunu dilinize dolayabiliyorsunuz. İnsanın özü ile sözü bir olmalı. Ucuz tehditlerle kimseye ayağını denk al diyemezsiniz ve size birileri ayağınızı denk aldırır. Her aymazlığınızda özür dilemek zorunda kalıyorsunuz. Bir musibet bin nasihattan iyidir misali en azından özür dilemeyi öğrendiniz.
Daha dün yönetim kurulu üyeniz bayan amirini zorbalıkla 2 buçuk saat odaya kilitleyip hakaret ederken neden bir emekçinin, bir bayanın hakkını savunmadınız da siyasilerin kapılarını aşındırıp, yalakalık yapıp yönetim kurulu üyenizi az ceza ile başka ilçeye idareci olarak sürdürdünüz. Durmadan hak hukuktan bahsediyorsunuz nerede hukukunuz. Her yazınızda okul müdürlerine, idarecilere hakaretler edip duruyorsunuz, kendinizce küçümsüyorsunuz. Fakat son yıllarda tüm Türkiye de olduğu gibi ilimizde de idarecilerimiz ilk defa kapılarını sonuna kadar açmış şeffaf, tarafsız, başarılı, herkese eşit mesafede kurumlarını yönetmektedir. Geçenlerde ek dersler 12 gün geçince üyelerinize mesaj atmıştınız yine, okul müdürlerine çatmış, liyakatsiz, beceriksiz, iş bilmez diye hakaret etmiştiniz. Fakat işin aslını araştırınca iki okulun ek dersleri geciktirdiği ve ikisinin de TES üyesi olduğu, aynı zamanda ek dersleri yapan şefin de bu konuda işlemi geciktirdiği ortaya çıkmıştı.
Yine her yazınızda Türk milliyetçileri okullarda hafta sonu hafta içi demeden çalıştığını söyleyip duruyorsunuz. Siz beyaz Türkler misiniz. Bizler Türk değiliz, bizler çalışmıyoruz, bizler milletimizi sevmiyoruz, Türk milliyetçiliği sizin tekelinizde herhalde. Dürüst, çalışkan olsaydınız Eğitim Bir Sen olarak nöbet tutanlara haftada 3 saat ek ders ücreti almış, yıllardır öğretmenlerin sizlerin yetkili olduğu yıllarda ücretsiz tuttuğu nöbete ek ders verilmesini sağladık. Fakat sendika olarak bu durumu nasıl değersizleştiririz telaşına düşüp öğle arası nöbeti sabote etmeye başladınız. Eğitim öğretim bir bütündür öğle arası öğrencinizle birlikte olmaktan imtina edip rahatsız olmanız sizin hizmet aşkınızı ortaya koymaktadır. Peki sizin çocuğunuz öğle arası düşüp yaralansa hesabını kime sorarsınız.
Sendikalar kazanımları üzerinden konuşmalı, kendini anlatmalı, Sendikacılık kişiler üzerinden yapılmamalı,kişiler üzerinden yapılan sendikacılık ahlaki değildir ,ahlaki değerlerden yoksunluktur, fikrindeyiz. Gittiğiniz okullarda bizi karalayarak değil, çalışanlar için elde ettiğiniz kazanımlarınızı anlatmanızı tavsiye ederiz. Sizin bu kavgacı, başkalarının kazanımları üzerinden yaptığınız sendikacılık, çalışanların sendikalardan uzaklaşmalarına neden oluyor. Bizim sendikacılığımız kavga zemininde rekabet değil, rekabet zemininde akademik sendikacılıktır. Amacımız sendikacılığı kavga zemininden çıkarmak, aziz milletimize,üyemize ve ülkemize değer ve hizmet üretmektir. O kadar çok söylenecek şey var ki ama anlayana, bu yazıyı yazmak bile zül gelir bize. Ama hiçbir kazanımı olmayanlar, aylardır sanal basın üzerinden sendikamıza, üyelerimize tehditler savuran, karalamaya çalışan bu aymazlara da bir cevap vermemiz lazımdı. Kamuoyu ve üyelerimizin affına sığınarak birilerine de anlayacakları dilden konuyu ifade etmek istedik.